Ölüm tehlikesi içerisinde kaybolan ya da uzun süre haber alınamayan bir kişinin ölümü hakkında kuvvetli bir şüphe mevcutsa bu halde gaiplik kararı verilmesi mahkemeden istenebilecektir. Gaiplik kararı ile kişi ölmüş gibi düşünülür ve bu halde hakkında gaiplik kararı verilen kişinin kişiliği sona erer.
Gaiplik kararı ile birlikte ölümde olduğu gibi kişiliğin sona ermesi söz konusu olduğundan bu halde miras paylaşımı da söz konusu olacaktır. Ancak gaiplik kararında kişinin ölüp ölmediği hala kesin olmadığından gaiplik kararı olmayan hallerden farklı olacak şekilde kanunda bazı düzenlemeler yapılmıştır.
Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki gaibin
mirasçılarının kimler olduğu, oran hesabına katılacak esas terekenin ne olduğu
gibi konular karar tarihine göre değil kararın hüküm ifade ettiği ana göre
değerlendirilecektir. Örneğin 13 Aralık 2018 tarihinde bir kişinin gaipliği
hakkında karar verilmiş ve bu kararda kişinin gaipliğinin 10 Eylül 2018
tarihinde gerçekleştiği yani kararın hüküm ifade ettiği tarihin bu tarih olduğu
belirtilmiş ise tüm bu hususlar 10 Eylül 2018 tarihindeki koşullara göre
değerlendirilecektir. Gaiplik gerçek bir ölüm olmadığı için kanun koyucu söz
konusu miras olduğunda biraz daha hassas davranmıştır. Gaibin mirasçılarından
ilgili kanun maddesinde de görüleceği üzere birtakım teminatlar istenmektedir.
Şayet miras bırakan ölüm tehlikesi içinde kaybolmuş ve bu nedenle gaiplik
kararı alınmış ise terekenin mirasçılara tesliminden itibaren 5 yıl, uzun
süredir haber alınamadığı için gaiplik kararı verilmiş ise terekenin
mirasçılara tesliminden itibaren 15 yıl için bir teminat istenmektedir. Fakat
bu süreler dolmadan önce gaip 100 yaşını doldurur ise teminatlar kendiliğinden
kalkacaktır. Teminatlar rehin, kefalet, üçüncü bir kişinin fiilini taahhüt
şekillerinde olabileceği gibi hangi teminat şeklinin seçileceğine ve ne miktarda
olacağına hakim karar verir.
Gaiplik kesin bir şekilde ölümü belirtmeyeceği üzere gaibin ilerleyen vakitlerde tekrar ortaya çıkması durumunda tereke mallarını mirasçılar zilyetlik kuralları uyarınca geri verir.
Her ne kadar miras bırakanın gaip olduğu durumları açıklamış olsak da mirasçının gaipliği de sıkça karşımıza çıkmaktadır. Mirasçının gaipliği iki şekilde oluşabilecektir; Kendisine miras kalan kişi yani mirasçı kaybolmuş olmakla beraber henüz hakkında gaiplik kararı alınmamış olabilir, Hakkında gaiplik kararı alınmış bir kişiye miras kalmış olabilir. İlgili kanun maddesinden de görüleceği üzere hakkında gaiplik kararı bulunmadığı için mirasçı sıfatı kazanan kişinin miras payı durum aydınlanana kadar mahkeme tarafından yönetilir. Ancak hakkında gaiplik kararı alınmış bir kişiye miras kalması halinde gaipliğe ilişkin genel hükümler uygulama alanı bulacaktır. Söz konusu kişi gaiplik kararı verilmesi nedeniyle kişilik haklarını kaybetmiştir. Bu halde hakkında gaiplik kararı verilen kimse miras bırakandan önce ölmüş gibi kabul edilir ve miras buna göre paylaştırılır.