YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ

E. 2006/4387 K. 2006/11476 T. 19.7.2006

DAVA: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR: Davacı, Alman uyruklu babası W’nin 20.10.2004’de öldüğünü, Türkiye’de taşınmazı, otomobili ve bankada parası olduğunu belirterek veraset ilamı verilmesini istemiştir. Mahkemece Medeni Kanunun 495. maddesi dikkate alınarak verasetin sübutuna karar verilmiştir.

2675 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Yasanın 22. maddesi mirasın ölenin milli hukukuna tabi olduğunu, Türkiye’deki taşınmaz mallar hakkında Türk Hukukunun uygulanacağını, mirasın açılmasına, iktisabına ve taksimine ilişkin hükümlerin ise terekenin bulunduğu yer hukukuna tabi olduğunu hükme bağlamıştır.

Türk Hukukunda mirasçılık belgesi, aksi isbat edilinceye kadar mirasçıları gösterir. Bunun doğru olmadığı herhangi bir davada ileri sürülebileceği gibi, iptali ve düzeltilmesi de istenilebilir. Yabancı bir mahkemeden alınmış veraset kararına Türk Hukukunun tanıdığı ve kabul ettiği değerden fazla bir güçte yükletilemez. Aksi her zaman isbat edilebileceğine göre de tanıması yahut tenfizi yoluna da gidilemez. ( 2675 s. K.m.34-42 )

Türk Hukukunda, veraset belgesi vermeye yetkili Türk mahkemesinin, yabancı miras bırakan hakkında, yabancı hukuka tabi mirası için veraset belgesi vermeyi engelleyen bir hüküm bulunmamaktadır.

Veraset belgesi verilmesi ölenin milli hukukuna tabidir. Bu istek mirasın açılması, iktisabı, taksimine yönelik istisnalar kapsamında kabul edilemez. (2675 s. K.m.22/2)

Mahkemece; davacının yardımından da yararlanılarak ( 2675 s. K. m.2 ) miras bırakının milli hukuku tesbit edilip veraset ilamı verilmemesi doğru olmadığı gibi, taşınmazlar bakımından, mirasın iktisabına yönelik olarak karşılıklılık usulüne uygun araştırılmadan ( TK. m.35 ) yazılı şekilde hüküm kurulması da usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre de diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.07.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir