YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/10574 K. 2004/11801 T. 14.10.2004

DAVA: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm duruşmalı olarak temyiz edilmişse de, duruşma masrafı yatırılmadığından, duruşma istemi reddedildikten sonra evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR: Mirasçılık ve mirasın geçişi, miras bırakanın ölümü tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir. ( 4722 S.K. md.17 )

1- Oturuma çağrılmış olan tarafların hiçbiri gelmediği veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dava yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir… Birinci ve ikinci fıkralar gereğince işlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava ilk yenilemeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi halde beşinci fıkra hükümleri uygulanır. ( HUMK.409.m. )

Dosya ilk olarak 31.3.1998 tarihli oturumda “gelen olmaması” nedeniyle işlemden kaldırılmış, davacılar vekili Av. Raci tarafından 2.4.1998 tarihinde yenilenmiştir. Yine “..gelen olmaması…” nedeniyle 3.11.1998 tarihinde ikinci kez işlemden kaldırılmış, davacılar Gülşen ve İsmi vekili Av. Ömer tarafından 13.11.1998 tarihinde, diğer davacılar vekili Av. İzzet tarafından 27.1.1999 tarihinde yenilenmiştir.

Dosya üçüncü kez 10.9.1999 tarihli oturumda Gülşen ve İsmi yönünden katılmadıkları gerekçesi ile işlemden kaldırılmış; Gülşen ve İsmi tarafından 28.10.1999 tarihinde başvuru harcı verilerek yenilenmiştir.

Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 409 /son madde hükmü dikkate alındığında davacılar Gülşen ve İsmi yönünden dava 10.9.1999 tarihi itibariyle Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 409/5. maddesi gereğince açılmamış sayılır hale gelmiştir.

Şu halde davacılar Gülşen ve İsmi yönünden Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 409/5. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.

2- Muris tarafından 21.12.1992 tarihinde 4/8 oranında malik bulunduğu dava konusu olan, 63 ada 6 parselin 1/8 payı ile tam olarak malik bulunduğu 64 ada 1 ve 2 parsellerin 1/4 payı davalıya satılmıştır. Bu işlem hakkında davacılar tarafından Boyabat Asliye Hukuk Mahkemesinin 1993/269 esas sayılı muris muvazaasına dayalı tapu iptali davası açılmıştır. Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen bu dava satışların gerçek olduğu kabul edilerek ret ile sonuçlanmıştır.

Bu ilam taraflar arasında kesin delil teşkil eder. Türk Kanunu Medenisinin 507. maddesinde sağlararası yapılan temlik işlemlerden hangilerinin tenkise tabii olacağı düzenlenmiştir. Kesinleşen ilamla “satış” olduğu kabul edilen davalıya yapılan temlikler hakkındaki davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde tenkise karar verilmesi doğru değildir.

3- Vasiyetnameler herhalde tenkise tabidir. ( TKM.486.md. ) mahkemece sadece 12.8.1993 tarihli vasiyetname ile yapılan tasarruf yönünden tenkis hükümlerinin uygulanması gerekirken, bu husus nazara alınmadan satışa konu taşınmazlarında tenkise tabi tutularak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ: Temyize konu hükmün 1, 2. ve 3. bentlerde açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.10.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir