YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ

E. 2009/11184 K. 2009/13747 T. 14.9.2009

DAVA: Dava dilekçesinde vasiyetnamenin tenfizi ve tescil istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR: Davacı Türk Silahlı Kuvvetleri Mehmetçik Vakfı, miras bırakanı Ayşe T.’ın 9.4.2002 tarihli düzenleme şeklindeki vasiyetnamesi ile 9 parselde bulunan 1, 2, 3, 4, 5 nolu bağımsız bölümlerdeki hissesinin tamamını davacı vakıfa bağışladığını, murise ait vasiyetnamenin mahkemece açılıp kesinleştiğini, davalılara keşide edilen ihtarnameye rağmen vasiyete konu taşınmazdaki hisselerinin tesciline yanaşmadıklarını öne sürerek, vasiyetnamenin tenfizi ile dava konusu bağımsız bölümlerdeki taşınmaz hisselerinin tamamının iptali ile davacı vakıf adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.

Davalılardan Savaş T., açılan davanın reddini dilemiş; diğer davalılar açılan davaya itirazları olmadığını bildirmişlerdir.

Mahkemece dava konusu bağımsız bölümlerin tapuda halen vasiyet eden işe T.’ın eşi adına kayıtlı olduğu, adı geçenin ölümü ile terekesinin iştirak ilinde mülkiyet hükümlerine tabi olduğu, vasiyetçinin eşinden kendisine intikal edecek hisselerini davacı vakıfa vasiyet ettiği, iştirak halindeki mülkiyetin henüz müşterek mülkiyete dönüştürülmediği, vasiyet edilen hissenin henüz somut ve belirgin olmaması ve vasiyetnamenin tenfizine infaz olanağının bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vakıf tarafından temyiz edilmiştir.

MK.600.maddesi uyarınca muayyen mal vasiyeti ile vasiyet alacaklısı kişisel bir istem hakkına sahip olur. Vasiyet alacaklısı yükümlülüğünü yerine getirmeyen vasiyet yükümlüsüne karşı vasiyet edilen malın teslimini veya hakkın devrini; vasiyet konusu bir davranış ise bunun yerine getirilmemesinden doğan zararın giderilmesini dava edebilir.

Vasiyetnamenin tenfizinin talebi halinde hakim murisin iradesini ayakta tutacak bir yol izlemeli, azami biçimde murisin iradesini yerine getirmeli, Vasiyetnamenin tenfizine imkan sağlamalıdır ( YHGK, 07.06.1966 tarih ve 738-309 ). İştirak halinin bulunması, iştirak halinin çözülmesi imkanı bulunduğu takdirde BK. md.117/1 de yer alan borcun sükutuna yol açan objektif imkansızlık olarak nitelendirilernez. Nitekim dosyada bulunan tapu kayıtlarından anlaşıldığı üzere vasiyet edilenin eşi ( murisi ) Nurettin T.’ın vasiyet edilen taşınmazlarda tam mülkiyet hakkına sahip olduğu gözetildiğinde tüm mirasçılar davada taraftır. O nedenle tüm paydaşlar davada taraf sıfatına sahip olduğuna göre vasiyet eden Ayşe payının vasiyetçi davacı adına, davalıların paylarının da kendi adlarına tescili ile iştirakin müşterek mülkiyete çevrilmesi sağlanmış olur.

Mahkemece yukarıda öngörülen uygulamanın yapılarak vasiyetnamenin tenfizi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.09.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir