YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ

E. 2012/8098 K. 2012/13245 T. 24.5.2012

DAVA: Dava dilekçesinde iki adet ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali olmazsa tenkisi istenilmiştir. Mahkemece dava dilekçesinin yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR: Davacı vekili; Çeşme 1. Noterliği’nin 7… yevmiye nolu ve Gölcük 1. Noterliği’nin 1… yevmiye numaralı düzenleme şeklinde yapılan ölünceye kadar bakma vaadi ile satış sözleşmelerinin yasal şartları taşımadığından ve hata, hile, tehdit sonucu miras bırakanın gerçek iradesini yansıtmadığından iptaline, bunun mümkün olmaması halinde saklı payı aşan kısmın sözleşmenin tercih hakkının kullanıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte tenkisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili; yetki ve derdestlik itirazında bulunmuştur.

Mahkemece, “Ölünceye kadar bakma sözleşmesi ölüme bağlı tasarruf olmayıp sağlararası yapılan karşılıklı kazandırıcı bir sözleşmedir. Borçlar Yasasının 512.maddesi gereği şekil açısından her ne kadar ölüme bağlı tasarruf hükümlerine tabi olsa da, borçlar hukuku niteliği taşımaktadır. Sözleşmenin ifası açısından bakım alacaklısının mülkiyeti devir borcu vefatı nedeniyle mirasçılara geçmiştir. Dolayısıyla bu açıdan sözleşmenin ifa edileceği yer taşınmazların bulunduğu yer olduğundan taşınmazların bulunduğu mahal mahkemenin de İzmir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olması nedeniyle mahkememizin yetkisizliğine” gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, Gölcük ve Çeşme Noterliğinde düzenlenen iki adet ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali, olmazsa tenkis isteğine ilişkindir.

Ölünceye kadar bakma akdinde alacaklı ivaz olarak mevcut mal varlığını veya bu mal varlığından bir kısım mal ve haklarını bakım borçlusuna devretmek borcunu üzerine alır. Eğer, ivaz olarak borçluya belli bir malı vasiyet eder veya onu mirasçı nasbederse akit miras bakım akdi niteliğini alır ve artık Borçlar Kanunundaki bakma akdi hükümlerine değil, miras sözleşmesi hükümlerine bağlı olur.

Miras, malvarlığının tamamı için bırakanın yerleşim yerinde açılır. Mirasbırakanın tasarruflarının iptali veya tenkisi, miras paylaştırılması ve miras sebebi ile istihkak davaları bu yerleşim yeri mahkemelerinde görülür. (TMK.576 md.) Burada sözü edilen yetki, kesin olup mahkemece resen gözetilir. (HGK 02.07.2009 gün ve 5264 Esas-13046 Karar)

Somut olayda, bakım alacaklısı bakım borçlusu olan davacıya ölümden sonra hüküm doğurmak üzere, Çeşme ve İzmir’de bulunan taşınmazlarını vasiyet etmiş olup, bu durumda miras hukuku hükümlerine tabi bir sözleşme söz konusudur. Taşınmazlardan biri İzmir’de diğeri ise Çeşme’de bulunmakta, taraflar ve muris ise Gölcük’te ikamet etmektedir.

Mirasbırakanın tasarruflarının iptali davaları mirasbırakanın son yerleşim yerinde açılmalıdır. Bu kesin yetki kuralıdır. O halde, Gölcük Asliye Hukuk Mahkemesi davaya bakmaya yetkili olup, yetkisizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve şimdilik diğer yönlerin incelenmesine mahal olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir