YARGITAY 16. HUKUK DAİRESİ

E. 2010/8018 K. 2010/6486 T. 8.11.2010

DAVA: Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükümün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu; Gereği görüşüldü:

KARAR: Davacılar; tarafların ortak miras bırakanı olan Ali İhsan U.’un ölüm tarihinin 8.11.2007 olduğunu, davacıların murisin ilk eşinden olma çocukları, davalının ise murisin ikinci eşi olduğunu, murisin davacılardan mal kaçırmak, onları miras haklarından mahrum bırakmak amacıyla Ödemiş, Çaylı Kasabası 542 Sayılı parselde bulunan incir bahçesini, davalıya 27.5.1993 tarihinde rücu şartı ile bağışladığını, bu temlik sonucunda saklı paylarının zedelendiğini belirterek, tenkis taleplerinin kabulüyle davacıların saklı paylarına yapılan tecavüz oranında davalı adına olan tapu kaydının iptali ile veraset ilamındaki hisseleri oranında davacılar adına tapuya tesciline, bu mümkün olmazsa faizi ile birlikte bedele karar verilmesini istemiştir. Davalı; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Miras bırakan davaya konu 542 Sayılı parseli, 27.5.1993 tarihinde davalı eşi Nasiye’ye rücu şartı ile bağışlamıştır. Miras bırakanın, serbestçe dönme hakkını saklı tutarak yaptığı bağışlamalar ve ölümden önceki bir yıl içinde adet üzere verilen hediyeler dışında yapmış olduğu bağışlamalar, bağışlamadaki kastına bakılmaksızın tenkise tabidir. ( T.M.K.md. 565/3 ) Tasarruf nisabı ve saklı pay terekenin vefat günündeki haline göre ve net tereke üzerinden hesaplanır. Mirasçılar arasında eş varsa, sağ eşin miras payına eşit olan saklı payı net tereke tutarından indirildikten sonra geriye kalan üzerinden tasarruf nisabı ve alt soyun saklı payının hesaplanması gerekir. Toplanan delillere göre; miras bırakanın eşi sağ olup, tenkise konu olan temlik eş yararına yapılmıştır. Lehine kazandırma yapılan davalı eş de mirasta saklı pay sahibi olduğundan, ona yapılan kazandırma tutarından kendi saklı payı indirildikten sonra, tenkise tabi kazandırma miktarının dikkate alınması gerekmekte olup, kabule göre de hatalı olarak belirlenen sabit tenkis oranı bulunduktan sonra, Belediyeden alınan cevabi yazıda davaya konu taşınmazın sabit tenkis oranında bölünemeyeceği belirtilmesine karşın, davalının taşınmazın aynını tercih ettiği belirtilmek suretiyle, davacılar yararına belirlenen bu sabit tenkis oranında pay verilmesi de hatalıdır. Bu sebeplerle açıklanan kurallar gözetilmeden, hatalı ve eksik bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.

SONUÇ: Mahkemece yukarıda belirtilen hususlar gözetilmeden karar verilmiş olması isabetsiz olup, davalının temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenmesi halinde temyiz eden tarafa iadesine, 8.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir