YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/19483 K. 2005/17034 T. 6.12.2005

DAVA: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR: Mirasçılık ve mirasın geçişi, miras bırakanın ölümü tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir ( 4722 sayılı Yürürlük Kanunu md. 17 ).

1- Miras bırakan İsmail 14.01.1994 tarihinde ölmüştür. Murisin ölümünden önce; davacılardan Hatice, Saadet ve Hacer’in; “… murisin davalılara temlik ettiği gayrimenkullerden dolayı, ilerde babaları İsmail’ in vefatında hiçbir hak talep etmeyeceklerine ve dava açmayacaklarına” dair tek taraflı irade beyanı şeklinde verdikleri, noterde düzenlenen 18.06.1993,30.06.1993 ve 02.07.1993 tarihli taahhütnameler mirastan feragat sözleşmesi ( TKM. md. 475 ) niteliğini taşımadığından hukuken geçersizdir. Henüz hak doğmamışken, doğmamış bir haktan önceden feragat de mümkün olmadığından sözü edilen taahhütnameler haktan feragat niteliğinde de değildir. Bu bakımdan davalıların bu belgelere dayanan itirazları yerinde görülmediği gibi aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları da yersizdir.

2- Muris, 733 parsel sayılı taşınmazdaki 4384/30920 payını 04.01.1990 tarihinde gelini olan davalı Türkan’a hibe etmiş ise de, bu temlikinin saklı payı zedeleme amacıyla yapıldığı da kanıtlanmadığı halde, bu temlikin tereke aktifine ilavesi doğru görülmemiştir.

3- Muris, 744 ve 761 parsel sayılı taşınmazlarım gelini ( davalı ) Türkan’a 27.12.1993 tarihinde ölünceye kadar bakma aktiyle temlik etmiştir. Murisin, sağlararası hangi tasarruflarının tenkise tabi olacağı Türk Kanunu Medenisi’nin 507. maddesinde ( 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 565. maddesinde ) gösterilmiştir. Bu maddenin 4. bendindeki koşullar kesin olarak ispatlanmadıkça, murisin yaptığı ölünceye kadar bakma akitleri ivazlı tasarruflardan olup tenkisi istenemez. Davalı Türkan’a ölünceye kadar bakma aktiyle temlikin mahfuz hisse kurallarını bertarafa yönelik olduğu yönünde delil bulunmazken, Türkan’a yapılan 744 ve 761 nolu parsellerin temlikinin tenkise tabi tutulması doğru bulunmamıştır.

4- Düzce-K. Mahallesi’nde bulunan ( 141 ) parsel sayılı “arsa” üzerindeki binanın 3,4,5 ve 7 nolu bağımsız bölümlerinin ve bu bölümlerin kat irtifakına ayrılan toplam 348/580 arsa payının, davalı Rahmi’ye devrine ilişkin 10.03.1988 tarihli 1392 yevmiye numaralı resmi senette; “… bu parsel üzerindeki binanın tamamının Rahmi tarafından kendi emeği ve parasıyla inşa edilmiş olduğundan” bahisle davalı Rahmi’ye kayıtsız koşulsuz hibe edildiği belirtilmiştir. Dosyaya sunulan yapı ruhsatnamesi ve yapı malzemelerine ilişkin faturalar ve tanık beyanları da 141 parsel sayılı arsanın mülkiyeti murise ait olmakla birlikte üzerindeki dört daireli iki işyeri olan kargir binanın davalı Rahmi tarafından yaptırıldığını doğrulamaktadır. Murisin, temlike ilişkin resmi akitte binanın Rahmi tarafından yaptırıldığını belirtmesi ve hibeyi bu nedenle gerçekleştirdiğini açıklaması iadeyi istemediği yönündeki iradesinin açık kanıtıdır. Bu bakımdan 3, 4, 5 ve 7 nolu bağımsız bölümlerin temlikinin saklı pay kurallarını zedeleme kastıyla yapıldığı yönünde başkaca delil bulunmadığına göre, bu temliklerin tenkiste tabi tutulması da doğru bulunmadığı gibi, tenkiste tertibe de riayet edilmemiş, Türk Kanunu Medenisi’ nin 512. maddesi de nazara alınmamıştır.

SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda 2, 3 ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu itirazlarının 1. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, bozma sebebine göre diğer yönlerin ise incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.12.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir