YARGITAY 1. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/9285 K. 2005/10900 T. 11.10.2005

DAVA: Taraflar arasında görülen davada;

Davacılar, murislerinin mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak dava konusu tapulu taşınmazını davalı Durmuş’a, Durmuş’unda diğer davalı Halil’e temlik ettiğini ileri sürerek miras payları oranında tapu iptal tescil olmadığı takdirde tazminat isteklerinde bulunmuşlardır.

Davalı Durmuş, murise baktığını murisin ahlaki nedenlerle taşınmazı kendilerine bağışladığını belirterek davanın reddini savunmuş, diğer davalı ise taşınmazı bedeli karşılığı Durmuş’tan aldığını iyiniyetli olduğunu öne sürerek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, muris tarafından davalılardan Durmuş’a yapılan temlikin muvazaalı olduğu, Halil’in bu yeri hiç kullanmadığı, muvazaalı olarak aldığı, iyiniyetli sayılamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüyle tapunun iptaliyle miras payı oranında davacılar adına tesciline karar verilmiştir.

Karar, davalı vekili ve davalı Halil tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 11.10.2005 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden Durmuş Ali vekili geldi. Davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz eden ile temyiz edilen vs.vekili avukat gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verilen ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı bilahare Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR: Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal, tescil isteğine ilişkindir.

Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu 314 parsel sayılı taşınmazın miras bırakan tarafından 10.10.1989 tarihli akitle bağış yoluyla davalılardan Durmuş’a temlik edildiği, adı geçeninde bu yeri 29.12.1999 tarihli akitle diğer davalı Halil’e intikal ettirdiği görülmektedir.

Miras bırakanın ilk yaptığı işlem bağıştır. Bağış geçerli akitlerden olup, söz konusu tasarruf bakımından olayda 1.4.1974 tarih ½ Sayılı İnançları Birleştirme kararının uygulama yeri yoktur.

Davacı dava dilekçesinde tenkis isteğinde bulunmamış ise de, 11.5.2004 tarihli oturumda tenkis talebini ileri sürmüştür. 22.5.1987 gün 4/5 Sayılı İnançları Birleştirme kararında ifade edildiği gibi, muvazaa nedeniyle iptal ve tenkis taleplerinin kademeli olarak aynı davada ileri sürülmesine olanak bulunduğu gibi bu taleplerin ayrı ayrı dermeyanı da mümkündür.

Hal böyle olunca, koşulların varlığı halinde bağışa ilişkin tasarrufun tenkise tabi bulunduğu gözetilerek bu konuda gerekli araştırmanın yapılması sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.

SONUÇ: Davalıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 4.12.2004 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 400.000.0000 lira duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, peşin alınan harcın temyiz edene iade edilmesine, 11.10.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir