YARGITAY 1. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/13386 K. 2006/309 T. 26.1.2006

DAVA: Taraflar arasında görülen davada;

Davacılar, miras bırakanları Kenan Demirtaş’ın 117 parsel sayılı taşınmazdaki 5 nolu bağımsız bölümün bedelini ödeyerek davalı adına muvazaalı olarak tescil ettirdiğini ileri sürerek tapu iptal-tescil isteğinde bulunmuşlardır.

Davalı, yetki itirazında bulunarak davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, davanın miras bırakanın ikametgahı mahkemesinde açılması gerektiği gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiştir.

Karar, davacılar Ayşe Semra ve Canan vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi Sadettin Akyol’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR: Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir.

Mahkemece, yetkisizlik kararı verilmiştir.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; kayden davalının malik olduğu 117 parsel sayılı taşınmazdaki kat irtifaklı 5 sayılı bağımsız bölümün Beşiktaş İlçesi sınırları içinde ve aynı yer tapusunda kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.

Davacılar, miras bırakanları tarafından bedelinin üçüncü kişiye ödenmesi suretiyle çekişmeli taşınmaz kaydının davalıya intikali işleminin kendilerinden mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmışlardır.

Mahkemece, davada ileri sürülen iddianın murisin ölüme bağlı tasarrufundan kaynaklandığı kabul edilerek Türk Medeni Kanununun 576. madde hükmü gereğince taraflar arasındaki çekişmenin murisin son ikametgahı mahkemesi olan Şişli Mahkemelerinde görülmesi gereğine değinilerek dava yetkisizlikle karara bağlanmıştır.

Gerçekten de, miras bırakının vasiyet ( TMK.531 md. ) veya miras mukavelesi ( TMK.545 Md. ) şeklinde yapmış olduğu ölüme bağlı tasarrufların iptali konusunda açılan davaların Türk Medeni Kanununun 576/2. maddesi hükmü uyarınca miras bırakanın son ikameti mahkemesinde görülüp karara bağlanacağı tartışmasızdır.

Oysa, iddianın içeriğine göre davadaki istek, miras bırakanın ölüme bağlı olarak gerçekleştirdiği tasarrufun iptali ile ilgili olmayıp hukuksal dayanağını Borçlar Kanununun 18. maddesi ve 1.4.1974 tarih ½ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararından alan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili isteğidir.

O halde, davanın bu nitelendirmesine göre yetkili mahkemenin tayininde gözetilmesi gerekli olan yasal düzenlemenin Türk Medeni Kanununun 576/2. maddesi hükmü değil H.U. M.K.’nun 13. maddesi hükmü olacağı kuşkusuzdur.

Bilindiği üzere, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescili davaları taşınmazın aynına yönelik olup,taşınmazın fiilen bulunduğu yer mahkemesinde açılması ve görülmesi zorunludur. Bu yetki kuralı kesin olup,kamu düzeniyle ilgili ve davanın her aşamasında mahkemece res’en gözetilmesi gerekli bir usul kuralıdır.

Hal böyle olunca, işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçelerle yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Davacıların temyiz itirazları yerindedir. SONUÇ: Kabulüyle hükmün H.U.M.K.’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.01.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir