YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ

E. 2012/7841 K. 2013/354 T. 23.1.2013

DAVA: Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı E.E.G. tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:

KARAR: Dava, mirasçılık belgesinin iptali ile yenisinin verilmesi istemine ilişkindir.

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 575. maddesi hükmüne göre miras ölümle açılır. Aynı Kanunun 496. maddesi hükmüne göre de, alt soyu bulunmayan miras bırakanın mirası eşit payla anne ve babasına kalır. Miras bırakandan önce ölmüş olan anne ve babanın yerlerini her derecede halefiyet yolu ile kendi alt soyları alır.

HUMK’nun 74. maddesi hükmüne göre mahkeme tarafların iddia, savunma ve talepleri ile bağlıdır.

Somut olaya gelince, dosya içeriğinden miras bırakan E.K.’nın 05/03/2001 tarihinde bekar ve çocuksuz olarak öldüğü, ölümü ile geriye mirasçı olarak kendisinden önce ölen annesi Muazzez’in önceki evliliğinden olma çocuğu davacı E.E.G. ile yine kendisinden önce ölen babası R.K.’nin önceki eşinden olma çocukları İsmet, Kıymet, Rafet ve Ahmet ile 21.02.1979 tarihinde ölen oğlu Hikmet’ten olma yeğenleri Muharrem, Ülfet ve Sibel’in kaldığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca miras bırakanın terekesinin 1/2’sinin annesi Muazzez tarafına, 1/2’sinin ise babası Ramazan tarafına intikal edeceği, miras bırakanın annesi Muazzez’e giden payın ise halefiyet yoluyla tümünün tek mirasçısı olan davacıya kalacağı, miras bırakanın babası Ramazan’a giden payın ise yine halefiyet yolu ile önceki eşinden olma çocukları İsmet, Kıymet Rafet, Ahmet ile Hikmet mirasçılarına intikal edeceği kuşkusuzdur. Ne var ki, mahkemece, miras bırakanın annesi Muazzez’e giden pay, davacı ile birlikte arada irs ilişkisi olmadığı halde Ramazan’ın önceki eşinden olma çocuklarına da paylaştırılarak hüküm kurulmuştur. SONUÇ: Hâl böyle olunca; mahkemece davanın kabulü ile önceki günlü Silivri Sulh Hukuk Mahkemesinin 24.12.2003 tarih 1039-1049 E.K. Sayılı mirasçılık belgesinin iptaline, az yukarıda açıklanan hukuksal olgular da gözetilerek mirasçılık belgesinin yeniden düzenlenmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; Zeytinburnu Sulh Hukuk Mahkemesinin 23.05.2003 tarih 442-710 E.K. Sayılı mirasçılık belgesinin iptaline yönelik olarak açılmış bir dava bulunmadığı halde HUMK.’nun 74.maddesi hükmüne aykırı olarak bu belgenin de iptaline karar verilmesi dahi isabetsiz, davacı E.E.G’nin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davacı tarafa iadesine, 23.01.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir